İstinkaf Ne Demek Osmanlıca? Bir Hikâye, Bir Anlam
Bir gün, eski İstanbul’un dar sokaklarında bir çay bahçesinde karşılaştım bir çiftle… İkisi de birbirine bakarken, gözlerinde bir dünya vardı. Aralarındaki sessizlik ne kadar derindi, o kadar da yoğun. Ahmet, çözüm odaklı, stratejik bir adamdı. Her şeyin bir planı olmalıydı. Yasemin ise tam tersi; kalbiyle düşünen, empati ve ilişkiyi her şeyin önünde tutan bir kadındı. İkisinin arasında bir mesafe vardı, ama o kadar da yakınlardı. O an, geçmişin derinliklerinden gelen bir kelimeyi hatırladım; İstinkaf.
Ahmet, birden Yasemin’in sesini duydu: “Sen ne diyorsun? Benim hissettiğim bu, senin söylediklerinden çok farklı. İstinkaf etmiş gibi hissediyorum,” dedi ve gözlerini kaçırarak ekledi, “Bunu sana nasıl anlatacağımı bilemiyorum.” Yasemin’in gözleri yavaşça büyüdü, anlamaya çalıştı. Bu kelime, Ahmet’in duygu dünyasında ne kadar derin bir yere sahipti, ama Yasemin’in anlamadığı bir şey vardı: İstinkaf ne demekti?
İstinkaf: Bir Duygusal Derinlik
Kelime, Osmanlıca kökenli bir terimdir. İstinkaf kelimesi, “gönülden bir şeyden vazgeçmek” veya “bir şeyden soğumak” anlamına gelir. Kendisini bir şeyden ya da bir insandan, eskiden duyduğu derin bağlılık ve sevgiden uzaklaştırmak demektir. Yani, bir tür soğuma, duygusal bir mesafe koyma hâlidir.
Ahmet, uzun zamandır işyerinde bir şeylere sıkışmış, stresin etkisiyle hem Yasemin’le hem de hayatla bağlarını yavaşça koparmaya başlamıştı. Onun için her şey mantıkla, stratejiyle çözülmeliydi. Ancak, bir süre sonra bu “çözüm odaklı” yaklaşım, Yasemin’i yalnızca daha da uzaklaştırmıştı. Yasemin, Ahmet’in ona gösterdiği sevgiyi, empatik yaklaşımını kaybettiğini hissetmişti. Ahmet’in soğuduğunu fark etti ama ne olduğunu tam olarak anlayamıyordu. Ahmet, istinkaf etmişti; hem kendi duygularından hem de Yasemin’den.
Bir Adam, Bir Kadın ve İstinkaf
Yasemin, Ahmet’in değiştiğini fark ettiğinde, bir kadının içinde uyanan en derin duygularla ne yapacağını bilmezdi. Çünkü kadınlar, genellikle ilişkilerinde empatik ve duyusal bir yaklaşım sergilerler. Yasemin, Ahmet’in iç dünyasındaki bu kopuşu çözmeye çalıştı, ancak karşısında Ahmet’in zihninde bir “duvar” vardı. Ahmet’in çözüm arayışları, Yasemin’in hislerini anlamaktan çok uzaktı.
Ahmet, sürekli bir şeyleri planlamaya çalışırken, Yasemin yalnızca içindeki duyguları paylaşmak, anlaşılmak ve birbirine yakın olmak istiyordu. Ama Ahmet’in her şeyin çözümü için stratejilere yönelmesi, ilişkiyi soğutmuş, onları bir adım daha uzaklaştırmıştı.
İstinkaf’ın Anlamını Kavramak
Bir akşam, Yasemin cesaretini toplayarak, “Ahmet, ben senin içindeki bu boşluğu hissediyorum, sen ne hissediyorsun?” dedi. Ahmet, derin bir nefes aldı ve sadece “Bilmiyorum, belki de istinkaf etmişimdir,” dedi. O an, kelime tam olarak hayatlarının anlamını yansıtan bir nokta oldu. İstinkaf, birinin diğerine olan sevgisinden ve bağlılığından uzaklaşmasıydı. Ahmet, içindeki bu duygusal boşluğu kabullenmeye başladığında, Yasemin de anlamaya çalışıyordu.
İstinkaf, sadece bir kelime değildi; iki insanın, farklı bakış açılarıyla aynı dünyada nasıl kaybolduklarını gösteren bir gerçekti. Kadınlar, ilişkilere duygu katarken, erkekler çözüm odaklı bir yaklaşım sergileyebilir. Ancak bu, her zaman uyumlu bir dengeye ulaşılmasını sağlamaz. İstinkaf etmek, işte tam bu noktada devreye girer; duygusal bir kopuşun, bir soğumanın, belki de sevginin kaybolmasının adıdır.
Sonuç: İstinkaf’tan Uyanmak
Yasemin ve Ahmet, o gece birbirlerinin gözlerine bakarak, ilişkilerini nasıl yeniden inşa edebileceklerini konuştular. Ahmet, kendi içsel boşluğunun farkına vardı ve Yasemin’in ihtiyaçlarını anlamaya çalıştı. Yasemin de Ahmet’in çözüm arayışını daha iyi anlayarak, birlikte çözüm üretmenin yollarını aramaya başladı.
İstinkaf, sadece bir kelime değil; aynı zamanda bir ilişkiyi, bir insanı anlamanın, duygusal mesafeleri fark etmenin adıydı. Bu hikâye, her birimizin yaşamında karşılaştığı zorluklarla, ilişkilerdeki kopuşlarla bir araya geliyor. İstinkaf, bazen farkında olmadan içimize işlemiş bir duygudur. Ama gerçek iyileşme, bu kelimenin anlamını kabul edip, yeniden yakınlaşmak ve çözüm aramaktır.
Ahmet ve Yasemin’in hikâyesi belki de çoğumuzun içindeki bir parça. İstinkaf’ı anlamak, ancak onu kabullenip ilişkilerde yeniden yakınlaşarak mümkün olur.